Şirket Hisselerinin Devrinde Vergilendirme
Ülkemizdeki şirketlerin hisse devri konusunda çoğu kez kurallara dikkat edilmiyor. Bunun sonucu olarak da istenmeyen durumlar meydana gelebiliyor.
Bu nedenle şirketlerin hisselerinin alınıp satılmasında özellikle dikkat edilmesi gereken birkaç hususun bilinmesinde yarar vardır.
1- Limited Şirketlerde;
- Ortağın sermaye payını devri yani hisse devri, noterde düzenlenen devir sözleşmesi ile yapılmalıdır. (TTK Md.520/5).
- Hissenin devredilebilmesi için ortakların en az dörtte üçünün onayı ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması gereklidir. (TTK Md.520/2).
İki ortaklı Limited şirketlerde, çoğunluk hisseye örneğin yüzde 99 hisseye sahip olan ortak, diğer ortağın yazılı onayı olmadan, hissesini ya da hissesinin bir kısmını, eşine ve çocuğuna dahi satamaz.
- İmzaları noter tarafından tasdik edilmiş devir sözleşmeleri ile devre muvafakat edildiğini gösteren ortaklar kurulu kararının, noter tasdikli bir örneğinin ticaret sicili memurluğuna verilmesi şarttır. (TTK Md.519).
- Ortağın şirketteki sermaye payını yani hissesini devretmesi durumunda, payı devreden ve devralan şahıslar, devir öncesine ait kamu alacaklarının örneğin vergi borcunun şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kısmından, sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumludurlar bu husus unutulmamalıdır. (6183 Sayılı Yasa Md.35).
- Limited şirketteki sermaye payını noterden devrinden sonra ortakların muvafakatı ile birlikte, devir sözleşmesi ticaret sicili memurluğuna tescil için verilip tescil yapılmadıkça hisse devri yasal olarak hüküm ifade etmemektedir.
Ortaklık payının satışında;
Limited şirketler, hisse senedi ya da ilmühaber çıkartılamadığı için, şirket hissesi ne zaman satılırsa satılsın, bundan doğan kazanç “değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine tabi tutulacaktır. (GVK Mük. Md. 80/4).
Vergilendirme sırasında, iktisap (edinme) bedeli, hisselerin elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, Türkiye İstatistik Kurumu’nca belirlenen TEFE (1.1.2006 tarihinden itibaren ÜFE) endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir.
Endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması gerektiği unutulmamalıdır. (GVK Mükerrer Md. 81/son).
Limited şirketlere ait hisse payının (iştirakin) edinme tarihinden itibaren iki yıl içinde satılması (Elden çıkarılması) halinde %18 KDV’ye tabidir.
2- Anonim Şirketlerde
2.1. Nama veya hamiline hisse senedi ihraç edilmediği durumlarda;
- İmzaları noter tarafından tasdik edilmiş devir sözleşmesi ile
- Devre muvafakat edildiğini gösteren yönetim kurulu kararının, noter tasdikli örneğinin;
Ticaret sicil memurluklarına verilmesi gerekiyor.
Aksi halde, yapılan işlemler hukuken geçersiz oluyor. Ortak olmayan bir kişi yönetim kuruluna seçilebilir. Ancak seçildikten sonra kendisine hisse devri yapılması gerekiyor. Ticaret sicili memurluğunun ise yönetim kurulu üyesi olan ortağın, hissedar olduğuna dair devir sözleşmesini aldıktan sonra, durumu tescil ve ilan etmesi gerekiyor.
Hissenin satışı halinde;
Anonim şirket ortağı, hissesini kaç yıl sonra ve kime satarsa satsın, bundan doğan kazanç “Değer artışı kazancı” olarak, gelir vergisine tabidir. (GVK Mükerrer Md.80/4).
Vergilendirme sırasında, iktisap (edinme) bedeli, hisselerin elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, Türkiye İstatistik Kurumu’nca belirlenen TEFE (1.1.2006 tarihinden itibaren ÜFE) endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir.
Endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması gerektiği unutulmamalıdır. (GVK Mükerrer Md. 81/son).
Elde edilen kazancın, 2010’ yılında 7 bin 700 lirası gelir vergisinden müstesnadır. Aşan kısım gelir vergisine tabi tutulacaktır. (GVK Mükerrer Md.80).
Anonim şirketlerin, edinme tarihinden itibaren iki yıl içinde satılan hisseleri, yüzde 18 KDV’ye tabidir.
2.2- Hisse Senedi İhraç Edildiği Durumlar
Bununla ilgili esaslar, Türk Ticaret Kanunu’nun 415 ve 416. maddelerinde yer alıyor.
- Hamiline Yazılı Senetler:
TTK 415 inci maddesi gereği Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri şirket ve üçüncü şahıslar hakkında ancak Teslim ile hüküm ifade eder.
- Nama Yazılı Senetler:
TTK 416 ıncı maddesi gereği Nama yazılı hisse senetleri, esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça devrolunabilir.
Devir ciro edilmiş senedin (ya da geçici ilmühaberin) Devralana teslimi ile olur. Şu kadar ki; devir, şirkete karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder.”
Türk Ticaret Kanunu’nun 417. maddesine göre de hisse senedini teslim alan kişi, bunu pay defterine kayıt ettirdiğinde “ortak sıfatına haiz” olabiliyor.
Anonim şirketlerde limited şirketlerin aksine, (yönetim kurulu üyesi olmayan) ortakların, şirketin vergi ve sigorta borçları nedeniyle 1 TL dahi sorumlulukları yok. Yönetim kurulu üyesi ortakları ise, anonim şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarından dolayı, şahsi mal varlıkları ile sorumlular (6183 Sayılı Kanun Mükerrer Md.35).
Hisse senetlerinin satışı halinde;
İki yıldan fazla süre ile elde tutulan hisse senetlerinin, elden çıkartılmasından doğan kazanç, tutarı ne olursa olsun, gelir vergisine tabi değildir. (GVK Mük.Md. 80/1). Örneğin, Ahmet Bey 25 Temmuz 2008’de 250 bin TL’ye edindiği hisse senedini, 3 Ağustos 2010’da 900 bin TL’ye satmışsa, aradaki 650 bin TL kazanç nedeniyle, beyanname vermeyecek ve hiç vergi ödemeyecektir. Ancak satış işlemi edinme tarihinden iki yıl içinde gerçekleşirse o zaman elde edilen kazanç gelir vergisine tabi tutulacaktır. (İlmühaberler de aynı hisse senedi gibidir)
Borsa Kazançları: Gerçek kişilerin, hisse senedi satış kazancı, tutarı ne olursa olsun süre sınırlaması da olmaksızın, yani bir ay sonra elden çıkarılsa dahi gelir vergisine de stopaja da tabi değil.
KDV Kanunu’nun 17/4-g maddesinde, “hisse senedi” satışlarının, KDV’den müstesna olduğu açıkça belirtiliyor. Geçici ilmühaber ile yapılan satışlar da hisse senedi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle KDV Yasası’na göre, hisse senedi satış işlemi KDV’ye tabi değildir.