Vergi tahsilâtında yeni dönem
Gelir idaresi Başkanlığınca yayımlanan SERİ A Sıra 5 nolu genel tebliğ ile Vergi idaresi 6183 sayılı kanunun uygulamasında yeni belirlemeler yaptı.
Söz konusu tebliğ aşağıda özetlendi.
1. Borcu yoktur belgesi
1 Kasım 2013 tarihinden itibaren,
- Maden arama ruhsatnamesinin verilmesi, bu ruhsatnamelerin birleştirilmesi, devir ve intikallerine,
- Maden işletme ruhsatnamesinin verilmesi, bu ruhsatnamelerin birleştirilmesi, süresinin uzatılması, devir ve intikallerine,
- İşletme iznine,
- Silah taşıma ve bulundurma vesikaları ile yivsiz tüfek ruhsatnameleri talepleri üzerine
Yapılacak işlemler sırasında,
İlgililerinden vergi dairesinden vadesi geçmiş borçlarının bulunmadığına ilişkin, vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılacak.
2. Limited Şirketlerin Amme Borçları
6183 sayılı Kanun uyarınca Limited Şirket ortakları hakkında yapılacak takip 35 inci madde hükümlerine göre;
“Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan
şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.”
Bu itibarla ltd. şti. deki hissesini devreden bir ortağın daha sonradan doğacak borçlardan sorumlu tutulmaması için,
Limitet Şirketlerde ortaklık pay devrinin
- Yazılı şekilde yapılması,
- Tarafların imzalarının noterce onaylanması,
Gerekmektedir.
Ortaklık payının noter tasdikli devir sözleşmesi ile devredilmesine rağmen devrin genel kurul tarafından reddedilmesi halinde, ortaklık payının devredilmemiş sayılacağı ve ortağın ortaklık sıfatının devam edeceği tabidir.
Öte yandan 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca yönetici ve temsilciler açısından şirket borcunun tamamını kapsayacak şekilde, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre belirlenmiştir.
6102 sayılı Kanuna göre, limitet şirketin kanuni temsilcisi, şirket sözleşmesi ile tayin edilmiş müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortak veya tüm ortaklar ya da üçüncü kişiler olabilecektir. Ancak üçüncü kişilere şirketin yönetim ve temsilinin verilebilmesi için ortaklardan en az birinin şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekmektedir.
3. Anonim Şirketlerin Amme Borçlarında Sorumluluk:
Amme alacağının ödenmesi bakımından Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olmayan ortakları, sadece taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olarak sorumludur.
Ancak yöneticilerin sorumluluğu 6183 sayılı kanunun mükerrer 35 inci maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu madde gereği
“Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal
varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir”
Yeni TTK hükümleri gereği, 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35 inci maddesi uygulamasında kanuni temsilci, şirket esas sözleşmesi ile atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulu üyelerinden en az birinin bulunması koşuluyla yönetim kurulu tarafından müdür olarak atanmış üçüncü kişiler olabilecektir
TTK nın 370 ve müteakip maddelerine göre temsil yetkisi murahhas azalara veya müdür olarak üçüncü kişilere bırakılmamış ise, tüm yönetim kurulu üyelerinin kanuni temsilci sıfatını taşıdığı kabul edilecektir.
Ancak şirket temsil salahiyeti murahhas üye veya üyeler ile müdür olarak üçüncü kişilere bırakılmış ise amme alacağının bunlardan takip ve tahsiline gidilmesi, diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında işlem yapılmaması gerekmektedir
Bu nedenle Amme alacağının tahsilinde vergi idaresince öncelikli olarak şirket esas sözleşmesinde bu şekilde bir görevlendirmeye ilişkin herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığına bakılacak olup, böyle bir kayıt bulunmuyor ise yönetimde bulunan tüm üyelerin müşterek ve müteselsil sorumlulukları dikkate alınarak haklarında 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35 inci maddesi uyarınca işlem yapılması yoluna gidecektir.
4. Diğer düzenlemeler
5 sıra nolu genel tebliğde aşağıdaki hususlarda da yeni düzenlemelere gidilmiştir,
- Karşılıksız çek çıkması halinde, 5941 sayılı Çek kanunu hükümlerine göre işlem yapılması,
- Doğal afetlerde amme alacaklarının faiz alınmaksızın veya düşük faiz oranıyla tecil edilmesi,
- Mal varlığı araştırmasının elektronik ortamda yapılabilmesi,
- Haciz varakalarının elektronik imza ile imzalanması,
- Bireysel emeklilik hesaplarının haczedilmesi,
- Motorlu taşıtların elektronik ortamda haczi,
- Özel hukuk tüzel kişilere ait olan iş makinelerinin haczinde sicile haciz tatbikiyle yetinilmemesi,
- Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi,
- Tahsil zamanaşımının iflas ertelemesi süresince işlememesi,
- Amme alacağını tahsil yetkisi verilen kuruluşlara, yapacakları tahsile yönelik bilgilerin verilmesinin yasakları mahremiyeti ihlal sayılmayacağı,