Yurt dışından sağlanan hizmetlerde KDV ve Stopaj

20 Mart 2015     Sirkü 1030

Yurt içinde yerleşik tam mükellef gerçek ve tüzel kişiler ticari faaliyetlerine bağlı olarak yurt dışından mal ithal ettikleri gibi hizmet de ithal etmektedirler.

İşte bu hizmet alımlarının nasıl vergilendirileceği konusunda zaman zaman tereddütler yaşanmaktadır.

Öncelikle hizmet ve hizmet tanımını irdeleyecek olursak hizmet, Mal teslimi olmaksızın bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek, gibi işlemlerdir. Hizmetin ithali de bu işlemleri yurt dışındaki kişi veya kuruluşlara yaptırarak faydasından Türkiye de yararlanmaktır.

KDV yönünden değerlendirme

KDV Kanunun 4 üncü maddesinde

Hizmet “teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir” şeklinde tanımlanmıştır.

Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebilir.

KDV Kanunun 1 inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan hizmet ifaları vergiye tabidir.

Hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için, KDV Kanunun (6/b) maddesine göre

  • Hizmetin Türkiye’de yapılması

veya

  • Hizmetten Türkiye’de faydalanılması gerekir.

Hizmetin Türkiye’de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez.

Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye’de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye’de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye’de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur.

Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye’de yapılmış sayılır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV Kanunun 9 uncu maddesi gereği, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.

Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayan firmalar tarafından;

  • Türkiye’de inşa edilecek bir alış-veriş merkezi için yurt dışında çizilip Türkiye’ye gönderilen mimari proje hizmeti,
  • Türkiye’de faaliyette bulunan enerji santralinin işletilmesine ilişkin olarak yurt dışından verilen danışmanlık hizmeti,
  • Tam mükellef tüzel kişilere yurt dışından verilen tamir, bakım hizmeti
  • KDV mükellefiyeti olmayan genel bütçeli bir idareye yurt dışından verilen bilgisayar yazılım hizmeti,
  • KDV mükellefiyeti olmayan bir sivil toplum kuruluşuna konusuyla ilgili olarak dünyadaki hukuki gelişmeler hakkında yurt dışından bilgi gönderilmesi hizmeti.

Yurt dışından temin edilen ve KDV tevkifatına tabi tutulması gereken hizmet ithaline örnek olarak gösterilebilir.

Hizmet teslimin vergiden müstesna olması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla vergi beyan edilmez. Ayrıca Maliye Bakanlığınca verilen çeşitli özelgeler gereği;

Türkiye’den ihraç edilecek mallar için yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından verilen;

  • Mümessillik komisyonu,
  • Pazarlama,
  • Masraf aktarımı,
  • Reklam hizmeti bedeli ile
  • Aracılık komisyonu

gibi hizmet bedellerinin,

  • Yurt dışında ifa edilmesi
  • İhracatçı firmanın bu hizmetlerden yurt dışında faydalanması

ve

  • Hizmetin yurt dışında tüketilen ihraç malına yönelik olması

nedeniyle Katma Değer Vergisinin konusuna girmeyeceğinden bu hizmetler karşılığında yurt dışındaki firmalara ödenen bedeller üzerinden Katma Değer Vergisi hesaplanması ve sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi söz konusu değildir.

Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Değerlendirilmesi

Yurtdışında yerleşik kişi ve kuruluşların Türkiye’deki müşterilerine hizmet sunmak suretiyle elde ettikleri gelirleri, hizmetin türüne göre, Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulabilmektedir.

Bu vergileme genellikle stopaj (Tevkifat) yoluyla olmaktadır.

Stopajlar (Tevkifatlar) Gelir vergisi Kanunun 94, Kurumlar vergisi kanunun 30 uncu maddesinde düzenlenmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi kapmasında stopaj yapılabilmesi için

  • Hizmet niteliği itibariyle 94. maddesi kapmasında olmalıdır.
  • Stopajı yapacak kişi 94. Madde de sayılan tevkifatı yapmak zorunda olanlardan olmalıdır.
  • Hizmeti veren yurt dışında yerleşik bir gerçek kişi olmalıdır.
  • İlgili ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalıdır veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi kapmasında stopaj yapılabilmesi için ise

  • Hizmet niteliği itibariyle 30. maddesi kapmasında olmalıdır.
  • Hizmeti veren yurt dışında yerleşik bir tüzel kişilik (kurum) olmalıdır.
  • İlgili ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalıdır veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.

Buna göre yurt dışında yerleşik kişi veya kuruluşlara;

  • Yabancı bir kişi veya kuruluşun elemanının Türkiye’deki bir firmanın personeli veya yöneticisi olarak çalışması veya bakım ve onarım için geçici bir süre Türkiye de ki firmalara hizmet vermesinde söz konusu yabancı kişi veya kuruluşa yapılan ücret ödemeleri,
  • Mühendislik, montaj, danışmanlık, eğitim hizmeti, özel yazılım yaptırılması, tercüme yaptırılması gibi serbest meslek hizmeti niteliğindeki hizmet bedellerinin ödenmesi.
  • Kiralama hizmeti karşılığında yapılan ödemeler (Finansal kira veya normal kira).
  • Borç verme, mevduat ve benzeri fonlamalar karşılığında ödenen faizler,
  • Telif, imtiyaz, ticaret unvanı, marka, know-how ve benzeri gayrimaddi haklar için ödenen bedeller veya kiralar

Gelir veya Kurumlar vergisi stopajına tabidir.

Görüleceği üzere bu ödemeler gibi, GVK’nın 94 veya KVK’ nın 30. maddesi kapsamında bulunan ödemelerdir. Ancak bu stopajın yapılabilmesi için ayrıca hizmeti veren kurumun tabi olduğu ülke ile Türkiye arasındaki karşılıklı vergi anlaşmalarında stopajı önleyen bir hüküm olmadığının belirlenmesi gerekir.

Öte yandan yurt dışında yerleşik kişi veya kuruluşlara yapılan;

  • Her nevi komisyon ödemeleri,
  • Fuar katılım ücreti ödemeleri,
  • Yurt dışında yapılan ilan veya reklam bedeli ödemeleri,
  • Yurt dışında gerçekleşen taşıma bedeli ödemeleri,
  • Sigorta primi ödemeleri,
  • Yurt dışında yaptırılan fason iş bedeli ödemeleri,
  • Gözetim ücreti ödemeleri,
  • Yurt dışı seyahatlerde ortaya çıkan ödemeler (otel, lokanta, ulaşım, haberleşme vs.),
  • Uydu kirası ödemeleri,

Kısaca Ticari nitelikli diğer benzeri ödemeler, GVK 94 üncü maddesi gereği ticari kazançlar stopaj kapsamında olmadığından bu ödemeler Stopaj (tevkifat) kapsamı dışındadır.

 Buna mukabil yurt dışından sağlanan;

  • Elemanların ücretleri (yabancı bir kuruluşun elemanının Türkiye’deki bir firmanın personeli veya yöneticisi olarak çalışması nedeniyle söz konusu yabancı kuruluşa yapılan ödeme ücret niteliğindedir ve KVK nın 30. maddesi uyarınca stopaja tabidir.),
  • Mühendislik, montaj, danışmanlık, eğitim hizmeti, özel yazılım yaptırılması, tercüme yaptırılması gibi serbest meslek hizmeti niteliğindeki hizmet bedelleri,
  • Kiralama hizmeti karşılığında yapılan ödemeler (Finansal kira veya normal kira),
  • Borç verme, mevduat ve benzeri fonlamalar karşılığında ödenen faizler,
  • Telif, imtiyaz, ticaret unvanı, marka, know-how ve benzeri gayrimaddi haklar için ödenen bedeller veya kiralar

gibi, GVK’nın 94 veya KVK’ nın 30. maddesi kapsamında bulunan ödemelerde, vergi anlaşmasında stopajı önleyen bir hüküm (Çifte vergilendirmeyi önleyen anlaşmalar) olmadığı sürece, gerekli oranlar üzerinden stopaj yapılması icap etmektedir.

Yurt dışından Sağlanan Hizmetlerin Karşılığının Belgelendirilmesi (V.U.K. Yönünden)

 22.01.1997 Tarih, 22885 sayılı resmi gazetede yayımlanan 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılan düzenlemeye göre; yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında alınan belgelerin, yurt dışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içinde noterlerce Türkçeye tercüme ve tasdik edilme zorunluluğu kaldırılmıştır.

Yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı olan döviz tutarlarını, KDVK 26 ıncı maddesi gereği belgenin düzenlendiği günde taraflarca belirlenmiş bir kur (carî kur) yok ise, TCMB döviz alış kuru esas alınarak kayda almaları gerekmektedir.

Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar. Öte yandan, yurt dışında yapılan ve belgelendirilemeyen bir kısım giderlerin de götürü olarak dikkate alınması mümkündür.

Yurt dışına mal veya hizmet ihraç eden işletmelerin yurt dışında yaptıkları reklam ve pazarlama giderleri, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 1 numaralı bendinde yer alan genel giderlerdendir. Yurt dışından sağlanan hizmetlerin belgelendirilmesi ve ilgili giderlerinin ticari kazancın tespitinde dikkate alınması konusunda bir tereddüt yoktur. Yurt dışı harcamaların belgelendirilmesi ile ilgili olarak öteden beri istenen tevsik edici belgelerin alınmış olduğu ülkede bulunan yurt dışı temsilciliklerimizce Türkçeye tercüme ve tasdik edilmesi şartının kaldırılması ile birlikte, belgelendirme ile ilgili de bir özelliğin kalmadığı düşünülebilir

Hatırlatma:
Sirkülerlerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşımakta olup içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
Konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.