Sirkü 884 – Transit Ticaret
Gümrük kanunun 84 üncü maddesi gereği,
1. Transit rejimi;
a) İthalat vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmayan serbest dolaşıma girmemiş,
b) İhracatla ilgili gümrük işlemleri tamamlanmış,
eşyanın, gümrük gözetimi altında Türkiye Gümrük Bölgesi içindeki bir noktadan diğerine taşınmasına uygulanır.
2. Gümrük idareleri, transit rejimine tabi tutulan eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi içinde;
a) Yabancı bir ülkeden yabancı bir ülkeye,
b) Yabancı bir ülkeden Türkiye’ye,
c) Türkiye’den yabancı bir ülkeye,
d) Bir iç gümrük idaresinden diğer bir iç gümrük idaresine,
taşınmasına izin verir.
3. Transit rejimine tabi eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde taşınması;
a) Transit rejimi beyanı kapsamında,
b) TIR karnesi kapsamında,
c) Transit belgesi olarak kullanılan ATA karnesi kapsamında,
d) Kuvvetlerin Statüsüne Dair Kuzey Atlantik Anlaşmasına Taraf Devletler Arasındaki Sözleşme ile öngörülen form 302 kapsamında,
e) Posta kolileri dâhil olmak üzere posta yoluyla,
f) Yönetmelik ile belirlenecek hallerde, demiryolu ile taşımada CIM Taşıma Belgesi, büyük konteynerler ile taşımada TR Transfer Notu, havayolu ve denizyolu ile taşımada eşya manifestosu kapsamında,
yapılır.
4. a) Transit rejimine tabi tutulan eşya ve gerekli belgeler, rejimi düzenleyen hükümlere uygun olarak varış gümrük idaresine sunulduğunda, transit rejimi sona erer.
b) Hareket gümrük idaresindeki bilgi ve belgeler ile varış gümrük idaresindeki bilgi ve belgelerin karşılaştırılması sonucunda, transit rejiminin usulüne uygun olarak sonlandırıldığının belirlenmesi halinde rejim ibra edilir.
5. Transit rejiminin uygulanmasında ekonomik etkili bir gümrük rejimine tabi eşyanın taşınmasına ilişkin olarak Müsteşarlıkça belirlenecek özel hükümler saklıdır. Müsteşarlık, transit eşyanın cinsine, niteliğine ve taşımanın özelliğine göre veya Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülükleri çerçevesinde, bu Bölümdeki madde hükümlerine bağlı kalmaksızın transit rejimine ilişkin düzenlemeler yapılması konusunda yetkilidir.
Özetle,
Transit ticaret, ürünlerin yurt dışındaki veya serbest bölgedeki bir firmadan ya da antrepodan satın alınan malın, ithalat vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmadan transit olarak veya doğrudan doğruya yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmaya ya da antrepoya teslimidir.
Gelir/Kurumlar Vergisi Açısından
Tam mükellefiyete tabi gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin transit ticaret dolayısıyla elde ettikleri kazançları Gelir ve Kurumlar vergisine tabidir.
Dar mükellef kişi ve kurumların ise Türkiye’de bulunan daimi temsilci veya işyerleri vasıtasıyla gerçekleştirdikleri transit ticarete ait kazançları vergiye tabidir.
KDV açısından
Transit Ticaret işlemi KDV’nin konusuna girmemektedir.
Transit taşımacılık işlemi ise, KDV Kanunun (14/1) inci maddesi gereği
Türkiye ile yabancı ülkeler arasında deniz, hava, karayolu ve demiryolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma işlemleri KDV’den istisna edilmiştir.
İstisna kapsamına;
– Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’den geçerek yabancı bir ülkede sona eren,
– Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’de sona eren,
– Türkiye’de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren,
taşıma işleri girmektedir.
Kurum Kazancından İndirim
KVK nun 10/i maddesi gereği,
7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu hükümlerine göre katılımcı belgesi alarak İstanbul Finans Merkezi Bölgesinde faaliyette bulunan kurumların, münhasıran bu faaliyet kapsamında yurt dışından satın alınan malları Türkiye’ye getirilmeksizin yurt dışında satmalarından veya yurt dışında gerçekleşen mal alım satımlarına aracılık etmelerinden sağladıkları kazancın %50’si,
Kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahından indirilir.
——————————-
Hatırlatma:
Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.
Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.