Derneğe ödenen giriş ve üyelik aidatı
Günümüzde birçok mükellef kurum ticari faaliyetlerin icra edilmesi ve yürütülmesi için çeşitli derneklere üye olmaktadır. Ticari kazancın elde edilmesi için kanunen veya ilgili mevzuat gereği zorunlu olması şartıyla bu tür derneklere üyelik için ödenen giriş bedeli ile aidatların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı zaman zaman tartışmalara neden olmaktadır..
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ıncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş olup, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup, birinci bendinde de ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilebileceği belirtilmiştir.
Bir masrafın genel gider adı altında gider yazılabilmesi için;
- Genel giderlerin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması,
- Masrafla iş arasında açık, güçlü bir illiyet bağının mevcut olması,
- Masrafın işin önemi ölçüsünde yapılmış bulunması gerekmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; faaliyetlerin yürütülmesi ve ticari kazanç elde edilmesi için kanunen veya ilgili mevzuat gereği zorunlu olması kaydıyla bu Derneğe üyelik için ödenmiş olan giriş bedeli ile aidatların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Gelir İdaresi Başkanlığınca verilen 21.08.2013 tarih ve 38418978-120[40-12/14]-891 sayılı özelge de bu yöndedir.