Credit – Debit note
24 Nisan 2019 Sirkü 1360
Alacak ve borç notu “credit note (Fiyat indirimi notu) – debit note” (Borçlandırma notu) uluslararası ticaret yapan şirketlerce ticarette öngörülmeyecek şekilde ortaya çıkan maliyete ilişkin unsurları karşılıklı olarak dengelemek amacıyla kullanılan notlardır.
“credit note-debit note“ Alacak/borç notunun iki zorunlu unsuru vardır:
Bunlardan birincisi notun şekli, yani alacak ya da borç notu olduğunun belirtilmesi, ikincisi ise mübadelenin nedenidir. Ticari açıdan zorunlu olmamakla birlikte bu notların, ticaret yapan tarafların banka hesap bilgilerini, ticarete ilişkin ödeme şekillerini, özel sözleşme bilgilerini içermesi yerinde bir uygulama olacaktır.
Satıcı tarafından alıcıya gönderilen credit note – debit note, alıcının satın almış olduğu eşyaya ilişkin ödemesi gereken ek bir bedelin olduğunu veya fiyat indirimine gidildiğini gösterir.
Alıcı tarafından düzenlenen credit note – debit note ise satılan mal veya hizmetin istenilen kalite standartlarına uygun olmaması sonucu ortaya çıkan ve reklamasyon olarak nitelendirilen indirimler ile fiyat farklılığı gibi nedenlerle, alıcının satıcıdan alacaklı olduğunun göstergesidir.
Yurt dışında mukim firma tarafından düzenlenen alacak ve borç notunun (credit note – debit note) ispat edici belge olarak kabul edilip edilmeyeceği hakkında Gelir İdaresince verilen 14.08.2012 tarih ve 189 sayılı özelgede;
“Bir mal veya hizmetin fiyatı azalmış veya mal kısmen veya tamamen iade edilmişse, alıcının borcu azalacak olup geliri artmış olacaktır. Bu durumda yurt dışındaki alıcı firma iade etmiş olduğu mal için yurt içindeki satıcıya fatura düzenlemesi gerekmektedir.
Ancak, yurt dışındaki firmanın ülkesi mevzuatına göre fatura düzenlemesi mümkün değilse, ilgili ülke mevzuatına göre geçerli bir belge olması ve bu durumun gerektiğinde ispatı şartıyla, bu firmanın düzenleyeceği “debit note”un kayıtların tevsiki açısından ispat edici belge olarak kullanılması mümkündür.
Yurt içindeki alıcının mal iade etmesi durumunda ise alıcının yurt dışındaki satıcı adına fatura düzenlemesi zorunludur. Bu durumda yurt dışındaki müşterinin credit note düzenlemesi mümkün olmakla beraber kayıtların vergi mevzuatına göre tevsiki açısından faturanın düzenlenmesi zorunluluğu ortadan kalkmamaktadır.”
Denilmiştir.
Vergi incelemelerinde müfettişler bu özelgeye dayanarak;
Yurt dışındaki firmalarla olan ilişkilerde “credit note – debit note” lar için fatura düzenlenmemiş ise düzenlenen notun yurt dışındaki firmanın tabi olduğu vergi kanunları açısından geçerli bir belge olduğunun ispatının,
Veya
Ticaret yapan tarafların arasında bu hususta düzenlenmiş ticari bir sözleşmenin ibrazı ile verilen notlarda banka hesap bilgilerini, ticarete ilişkin ödeme şekillerini, özel sözleşme bilgilerini içermesi ve verilen notlarda her iki tarafında ıslak imzalarının bulunmasının,
bu notların kabulü için gerekli şartlar olduğunu ileri sürmekte ve aksi durumlarda mükellef ile vergi idaresi arasında ihtilaflar çıkmaktadır.
“credit note – debit note” uygulaması hem ihracatta hem de ithalatta karşımıza çıkmakta ve doğal olarak işlem bedelinde bir azalmaya neden olmaktadır.
Dolayısıyla bu azalma KDV matrahını etkileyen bir unsurdur ve KDV Kanunun 35 inci maddesi gereği
matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzeltmeleri gerekir.
Ancak, credit note – debit note lar için;
İhracatta;
İhraç edilen mallarla ilgili olarak alınan “credit note – debit note” un ihraç edilen mallar KDV Kanunun (11/1-a) maddesi gereğince katma değer vergisinden istisna olduğundan, yurt dışındaki alıcı tarafından düzenlenecek fatura veya ilgili ülke mevzuatına göre fatura yerine geçen belgelerde KDV olmayacağı tabidir.
İhracata konu mallar yurt içinden ihraç kayıtlı olarak temin edilmişse “credit note – debit note” tutarının imalatçıya yansıtılmasında KDV hesaplanmayacak tanzim edilecek faturada ise ihraç kayıtlı alış faturasının tarih ve sayısı ile ihracata ait GÇB bilgilerine yer verileceği tabidir.
İhracata konu mallar yurt içinden KDV ödenerek temin edilmiş ise “credit note – debit note” tutarının imalatçıya yansıtılmasında KDV Kanununun 35 inci maddesine göre işlem yapılacağından, ihracatçı tarafından imalatçıya düzenlenecek faturalarda malın tabi olduğu oranda katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.
Gelir İdaresince verilen 12.08.2012 tarih ve .4.35.17.01-35-02-746 sayılı özelge de bu yöndedir.
İthalatta;
Yurt dışındaki satıcı tarafından satılan mal miktarına veya fiyat farkına istinaden ciro pirimi veya yıl sonu iskontosu mahiyetinde olmamak kaydıyla ekonomik koşullar ve başka nedenlerle fiyat indiriminde bulunması durumunda alınan mal veya hizmetin fiyatı azalacak, dolayısıyla yurt dışındaki satıcıya olan borc da azalacaktır. Bu durumda yurt dışındaki firma adına fatura düzenlemesi gerekmektedir. Ayrıca, yurt dışındaki müşterinin credit note düzenlemesi mümkün olmakla beraber kayıtların vergi mevzuatına göre tevsiki açısından faturanın düzenlenmesi zorunluluğu ortadan kalkmamaktadır.
Öte yandan, tüm tevsik edici belge ve yazışmaların muhafazasının ve gerektiğinde ibraz edilmesinin şart olduğu tabiidir.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin I/C-1.1.2. Fazla veya Yersiz Ödenen Verginin İadesi başlıklı bölümde, “İndirim hakkına sahip mükelleflerin ithalat matrahında, ithalat işleminden sonra meydana gelen azalmalar (transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtıldığının tespit edildiği durumlar dahil) nedeniyle fazla veya yersiz ödenen vergiler, bu mükellefler tarafından indirim hesaplarına alındığından iade edilmez.
İthalat sırasında fazla veya yersiz olarak ödenen bu vergiler ile ilgili olarak indirim hesaplarında herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.” açıklamasına yer verilmiştir.
Buna göre, fiili ithal tarihinden sonra yurtdışındaki firmanın alış iskontosu nedeniyle tarafınıza göndereceği “credit note” belgesine istinaden lehinize bir fiyat indirimi yapılması nedeniyle ortaya çıkan KDV, ilgili dönemde indirim konusu yapıldığından, indirim hesaplarında herhangi bir düzeltme yapılmasına ve KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.
Gelir idaresince verilen 23.11.2018 tarih ve 97726449-130[5260044566]-E.134979 sayılı özelge de bu yöndedir.
“credit note – debit note uygulamasında yurtdışı firmalar ile olan ilişkilerde en çok karşılaşılan sorun ise bu belgelerin Türkiye’deki firmaların eline geç ulaşmasıdır.
Yurtdışı muhasebe uygulamalarında (bilhassa AB ülkeleri, Amerika, İngiltere) Türk vergi mevzuatındaki gibi çok katı bir dönemsellik ve tahakkuk esası uygulanmamaktadır. Bu ülkeler daha çok nakit esasına bağlı olarak ciro primi veya diğer mahiyetteki faturalarını veya debit (Borç) ya da credit note’larını (Fiyat indirimi) hesap dönemi kapandıktan aylar sonra dahi gönderebilmektedirler.
Bu tutarlar ilgili hesap dönemi kazancını tespit ederken gelir/gider olarak dikkate alınmak zorundadır.
Eğer defter kayıtlarını kapatıldıktan sonra “credit note- debite note” elde edildiyse yıllık kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde vergiye tabi kazanca bu tutar ilave edilmek veya indirilmek suretiyle vergi ziyaının önüne geçilmelidir.
Cari dönem defter kayıtlarında ise bu tutar geçmiş yıllar geliri/gideri olarak kayıtlara alınmalı ama cari dönem vergi beyanlarında diğer indirim/ilave olarak beyanname üzerinde vergiye tabi kazançla bağ kurulmalıdır.
Öte yandan,
Yurtdışında yerleşik yabancı firmalarca Türkiye’de mallarını alan firmalara yılsonlarında veya yılın belli bazı dönemlerinde ciro primi mahiyetinde menfaatler sağlanabilmektedir. Bu menfaatlere dair genellikle “credit note – Debit note” adı altında bir belge gönderilmekte, bu belge üzerinde destek ve hizmet bedeli, rebate, bonus, iskonto gibi açıklamalara yer verilmektedir.
Gönderilen belgede “credit note – Debit note” yazması önemli değildir. Önemli olan notun içeriğidir. İçeriğinde destek, hizmet bedeli, rebate, bonus, iskonto vb. açıklamalara yer verilmişse o belge “credit note – Debit note” değil iskonto veya pirim belgesidir. KDV Genel Uygulama Tebliği’nin III-A/6 bölümünde ciro pirimleri de iskonto gibi yorumlamaktadır
Dolayısıyla
Bu iskontolar nedeniyle KDV matrahında değişiklik vuku bulacağından düzeltme işlemi;
Yurt içi alıcısı tarafından yurt dışı satıcısı adına iskonto tutarı kadar bir fatura düzenlenmek ve düzenleyeceği bu faturada ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlem için geçerli olan KDV oranı uygulanarak KDV hesaplamak suretiyle yapılacaktır.
Adına fatura düzenlenen satıcı yurt dışı yerleşik firması olduğu için Hesaplanan KDV nin 2 nolu KDV beyanı ile beyan edilerek ödeneceği tabidir.
————————————
Hatırlatma:
Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.
Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.