7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması (Vergi affı) iç genelgesi

7 Aralık 2020     Sirkü 1491

Gelir İdaresi Başkanlığınca 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun uygulamasına ilişkin olarak yayımlanan 2020/1 sayılı iç genelge aşağıda özetlenmiştir.

A- BAŞVURULARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Kanun hükümlerinden yararlanmak için yapılacak başvurularda aşağıda belirtilen hususlara da dikkat edilmesi gerekmektedir.

1) Yurt dışında bulunan mükelleflerin faks yoluyla Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunmaları hâlinde, söz konusu başvuruları kabul edilecektir. Bu durumda, mükellefler tarafından istenilmesi hâlinde ödeme tabloları faks yoluyla gönderilebilecektir.

2) Tutuklu veya hükümlü olan mükelleflerin Kanundan yararlanmaya ilişkin dilekçelerinin ceza infaz kurumu kayıtlarına alındığı tarihin başvuru tarihi olarak esas alınması, bu tarihin belli olmaması durumunda ceza infaz kurumunun ilgili dilekçeyi vergi dairesine göndermesine ilişkin yazının tarihinin esas alınması gerekmektedir.

3) Kanun hükümlerinden motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için yararlanmak isteyen mükelleflerin taşıtlarının, bulundukları il dışında bir vergi dairesine kayıtlı olması durumunda, bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine başvuruda bulunmaları mümkündür.

4) 7256 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlular, ödeme planlarını (www.gib.gov.tr) üzerinden veya bağlı bulundukları vergi dairelerinden alabileceklerdir.

5) Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin başvuru süresi içinde bu taleplerinden vazgeçmeleri ya da ödeme seçeneklerini değiştirmeleri mümkündür.

6) Kanun hükümlerinden yararlanmaya yönelik başvurularını elektronik ortamda veya yurt dışından faksla yapan mükelleflerin, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili olarak dava açıp açmadıkları vergi dairelerince ivedilikle araştırılacak ve bu borçlara ilişkin devam eden ihtilafın bulunması durumunda, söz konusu davalardan vazgeçtiklerine dair yazılı dilekçeyi onbeş gün içinde vergi dairesine intikal ettirmeleri, aksi halde Kanun hükümlerinden yararlanamayacakları hususu bir yazı ile mükelleflere tebliğ edilecektir. Bu sürede davalardan vazgeçildiğine dair dilekçeleri vergi dairelerine intikal ettirmeyen mükellefler Kanun hükümlerinden yararlanma haklarını kaybedeceklerinden başvuruları geçersiz sayılacak ve hazırlanan ödeme planları iptal edilecektir.

7) VUK 124’üncü maddesi uyarınca mükelleflerin şikâyet yoluyla Bakanlığımıza/Başkanlığımıza yapmış oldukları müracaatlara konu alacaklar, 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılabilecektir.

8) Alacaklara ilişkin olarak açılmış olan davaların vergi mahkemesi tarafından süre yönünden reddedildiği hallerde red kararına karşı 17/11/2020 tarihinden önce ilgisine göre Danıştay’a veya bölge idare mahkemesine başvurulmuş olması durumunda da mükellefler 7256 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Bu durumda söz konusu davalardan vazgeçilmesi gerekeceği tabiidir.

9) 7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (b) bendi uyarınca, 7143 sayılı Kanunun 2, 3 ve 4 üncü maddeleri kapsamında yapılandırılan ve 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihi itibarıyla ödemeleri devam eden taksitlendirmelerde kalan taksit tutarlarına konu borçların 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün olduğundan, borçluların 7256 sayılı Kanundan yararlanmak üzere başvurmaları halinde kalan taksit tutarlarına konu borçlar vadesinde ödenmemiş kabul edilecek ve borçlular ödedikleri tutarlar kadar 7143 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanacaklardır.

B- BAŞVURUDA BULUNAN MÜKELLEFLERE İLİŞKİN HACİZ İŞLEMLERİ

Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler hakkında Kanun hükümlerini ihlal etmedikleri müddetçe bu borçlara yönelik 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 62’nci maddesi hükmü gereğince mal varlığı araştırması yapılmayacak, daha önce başlanılmış olup sonuçlanmamış bulunan mal varlığı araştırmalarına da son verilecektir.

Öte yandan, söz konusu kişilerin bu borçları nedeniyle cebren tahsil işlemleri yapılmayacak, 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihinden önce uygulanmış hacizler ve bu hacizlere dayanılarak başlatılan satış işlemleri durdurulacaktır. Ayrıca yapılan takipler neticesinde motorlu taşıtlar hakkında trafik sicillerine konulan hacizler baki kalmak kaydıyla yakalama şerhleri kaldırılacak ve talep edilmesi durumunda araçlar sahiplerine iade edilecektir.

Diğer taraftan, Kanunun 3’üncü maddesinin onikinci fıkrası hükmüne göre, bu Kanun kapsamında yapılandırmaya konu alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı vergi dairesince satılabilecektir.

Daha önce tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasını isteyen mükelleflerin bu talepleri, borcu karşılayacak tutarda teminat gösterilmesi hâlinde yerine getirilebilecektir. Aynı uygulamanın istihkak ve alacak hacizleri için de yapılacağı tabiidir.

7256 sayılı Kanun kapsamında borçları yapılandırılan mükelleflerin Kanun hükümlerini ihlal etmeleri hâlinde, durdurulan cebren takip işlemlerine kaldığı yerden devam edilecektir.

7256 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin sekizinci fıkrasında da belirtildiği üzere, alacakların bu Kanuna göre yapılandırılması bu alacakların niteliğini değiştirmediğinden, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmeyen bu alacakların yapılandırma öncesi türü ve vadesi dikkate alınarak, daha önce yapılan takip işlemleri geçerliliğini koruduğundan yenilenmeksizin, bu işlemlere kaldığı yerden devam edilecektir.

C- CEBREN TAHSİL EDİLEN PARALARLA EMANETTEKİ PARALARIN MAHSUBU

Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihinden (bu tarih hariç) önce emanet hesaplarında bulunan tutarlar ile haczedilerek vergi dairesi hesaplarına aktarılan tutarlar borçlara mahsup edilecek, kalan bir borcun bulunması hâlinde, bakiye borç için Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir.

Ancak, mükellef hakkında tatbik edilen hacizlere istinaden, Kanunun yayımı tarihinden sonra yapılan cebren tahsilatlar, mükelleflerin Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere süresinde başvuruda bulunmaları hâlinde, başvuru tarihine bakılmaksızın, Kanun hükmüne göre yapılandırılan ve ödenmesi gereken tutara, ilk taksitten başlamak üzere mahsup edilecektir. Fazla bir tutarın bulunması hâlinde ise bu tutar, 6183 sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir.

Öte yandan, ilgili mevzuat gereği yapılan iadelere ilişkin tutarlar;

– İade talebinin 7256 sayılı Kanunun başvuru süresinin bitiminden (31 Aralık 2020) önce olması hâlinde mükellefin talebine bağlı kalınmaksızın 7256 sayılı Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlere (vadesi gelmemiş olanlar da dâhil olmak üzere) mahsup edilecek ve kalan bir tutarın bulunması durumunda ise 6183 sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir.

– İade talebinin 7256 sayılı Kanunun başvuru süresinden (31 Aralık 2020) sonra olması hâlinde öncelikle mükellefin muaccel hale gelmiş (7256 sayılı Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süresi başlamış olanları dâhil) amme borçlarına, 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrasına göre Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarına mahsup edilmesi sağlanacak ve kalan bir tutarın bulunması durumunda ise mükellefin talebi çerçevesinde işlem yapılacaktır.

Ç- DİĞER HUSUSLAR

1) Kanun hükümlerinden, muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları, kanuni temsilciler, yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak yararlanabilecek ve bu Kanun kapsamında kendileri adına yapılandırılan borcun tamamını ödemeleri şartıyla sorumlu oldukları bu alacaklara yönelik sorumlulukları sona erecektir.

Ancak, yapılandırılan borcun bir kısmının ödenmesi durumunda ödedikleri tutar kadar Kanundan yararlandırılacak ve Kanundan yararlanılarak ödenen tutara karşılık tahsilinden vazgeçilen alacaklar da dikkate alınarak sorumlu tutulacakları bakiye alacak tutarı tespit edilecektir.

2) Kanunun 3’üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendine göre, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ödenmesi gereken tutarların, belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan paylarından kesinti yoluyla aylık olarak tahsil edilmesi gerekmektedir.

Bu Kanundan yararlanmak üzere başvuran belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların ödemeleri gereken taksitlerin tahsil edilebilmesi için;

– Büyükşehir belediyeleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar için Muhasebat Genel Müdürlüğüne,

– Diğer belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar için İlbank A.Ş.’ye,

kesinti talepleri bu İç Genelge ekindeki tablo ile yapılacaktır.

3) 7256 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendinde, yapılandırılan borçlarını azami yüzyirmi ayda ödeyebilecek borçlular belediye veya belediyeye bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar olarak belirlendiğinden, belediyelerin hissedar oldukları şirketlerin Kanun kapsamında yapılandırılan borçlarının azami yüzyirmi eşit taksitte ödenebilmesinin mümkün bulunmadığı hususuna dikkat edilmesi gerekmektedir.

4) 7256 sayılı Kanunun uygulamasını göstermek üzere 27/11/2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7256 sayılı Kanun Genel Tebliğinin “II- ALACAKLARIN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR” başlıklı kısmının “B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ” başlıklı bölümünde yer alan Örnek 6’daki “10/9/2020” tarihinin “10/8/2020” tarihi olarak dikkate alınması gerekmektedir.

————————————-

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.