İmalat Sanayiine Yönelik YTB Kapsamındaki İnşaat İşlerinde KDV istisnası

20 Eylül 2021     Sirkü 1578

KDV Kanunun geçici 37 inci maddesinde İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında;

– Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle ilgili yılın ilk altı aylık döneminde söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin bu altı aylık dönemi izleyen bir yıl içinde,

– Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle ilgili yılın ikinci altı aylık döneminde söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin bu altı aylık dönemi izleyen bir yıl içinde,

– 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle ilgili yılda söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve aynı yılın sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin söz konusu yılı izleyen yıl içinde

Talep edilmesi halinde iadesi öngörülmektedir.

Madde metninde ilk olarak 2017, 2018 ve 2019 yıllarında yüklenilen vergilerin iadesi düzenlenmiş ancak 1950 sıra nolu Cumhurbaşkanlığı kararı ile 2020 ve 2021 yıllarında yüklenilen vergilerinde Madde kapsamında iadesi yapılabilecektir.

Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan mahsuben iade talepleri

– Standart iade talep dilekçesi

– İade talep edilen döneme ilişkin indirilecek KDV listesi

– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi

– Yatırım teşvik belgesi ve eki listenin onaylı örneği

Ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.

İstisna, münhasıran söz konusu yatırımlar kapsamındaki inşaat taahhüt işi, nakliye, hafriyat ve benzeri inşa işlerine ilişkindir. Yatırımı yapanların söz konusu inşaat işlerinde kullanılan mal alımları da bu kapsamda değerlendirilir. Dolayısıyla söz konusu istisna inşaat işlerine ilişkin olmak koşuluyla hem hizmet hem de mal alımlarını kapsamaktadır.

Bu istisna, verginin önce uygulanıp sonra iade edilmesi şeklinde düzenlenmiş olup, istisna kapsamında değerlendirilen mal ve hizmet alımlarında genel hükümler çerçevesinde KDV uygulanır.

Yatırımı yapan belge sahibi mükellefler tarafından inşaat işlerine ilişkin bu şekilde yüklenilen vergiler, ilgili dönemde indirim konusu yapılır. Söz konusu mükelleflerin bu şekilde yüklenip indirim hesaplarına dahil ettikleri vergilerin öncelikle indirim yoluyla telafi edilmesi gerekmektedir. İlgili altı aylık veya yıllık dönemlerde yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesi mümkündür. İadesi talep edilecek KDV tutarının altı aylık veya yıllık dönemlere ilişkin son dönem beyannamesindeki sonraki döneme devreden KDV tutarını aşamayacağı tabiidir.

Yukarıdaki hukuki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere bahse konu istisnayla; belirlenmiş bir zaman periyodunda yapılan ve belirlenmiş bir asgari yatırım tutarını aşan teşvik belgeli imalat sanayii yatırımlarının inşaat işleri nedeniyle oluşacak KDV yükünün hızlı şekilde iade edilerek, mükelleflerin finansman maliyetlerinin kısmen giderilmesi hedeflenmiştir. 

Her yatırım kendi içinde bir bütündür. Yatırım maliyeti de belirli bir süre ve süreçte oluşur. Dolayısıyla maliyet oluşum süresi ve süreci yatırımın bütünlüğü esas alınarak değerlendirilmek durumundadır.

Teşvik belgeli imalat sanayii yatırımının inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesinin talep edilmesi halinde, yatırımın bütünlüğü ve KDV’nin bünyesinde bulunan indirim mekanizması nedeniyle maliyetin oluştuğu tüm zamanının bir başka ifadeyle tüm vergilendirme dönemlerinin incelenmesi esastır.

KDV iadesi açısından “iadenin ait olduğu dönem” ile “iadenin talep edildiği dönem” ibareleri arasında önemli fark vardır ve bu kavramlar aynı anlama gelmez

İadenin ait olduğu dönem, iade hakkını doğuran işlemin fiili ve hukuki tekemmül sürecini içeren KDV vergilendirme dönemlerinin tümünü kapsar.

İadenin talep edildiği dönem ise iade hakkının bilfiil kullanıldığı münferit bir KDV vergilendirme dönemine işaret eder.

İade hakkı doğuran her bir işlem türü için iade talep dönemi ayrı ayrı düzenlenmiştir. İşlemin özelliği, mahiyeti ile hukuki düzenlemeye göre mümkünse ve KDV iadesi aylık talep ediliyorsa; bu iki dönemin çakışması veya birleşmesi mümkündür; diğer hallerde bu dönemler tabii olarak farklı olacaktır. Mevzu olayda, iadenin ait olduğu dönem ilgili takvim yılının altı aylık veya yıllık dönemleridir.

Dönem kavramının yukarıda açıklanan şekilde anlaşılmasıyla KDV iadesi tasdik raporu düzenleyen YMM’lerin yatırım döneminin tamamından sorumlu olup olmayacağı önem arz etmektedir. Teşvik belgeli imalat sanayii yatırımlarının inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin YMM tasdik raporlarıyla iade edilmesi halinde, KDV yükünün oluştuğu yatırım dönemi için iade edilen KDV tutarının doğruluğu ile sınırlı olmak üzere, YMM’lerin dönemin tamamından sorumlu olacağı tabiidir. Zira iade edilen KDV’nin fiilen yüklenildiği ve indirim yoluyla telafi edilemediğinin doğruluğu tasdik edilmiş olacaktır.

————————–

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.