7417 sayılı kanunla Vergi Kanunlarında yapılan değişiklikler

5 Temmuz 2022 Sirkü 1663

5 Temmuz 2022 tarih ve 31887 Sayılı resmi gazetede yayımlanan Devlet Memurların Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair 7417 sayılı Kanunla vergi kanunlarında yapılan değişiklikle aşağıda özetlenmiştir.

– 6183 sayılı AATUHK yapılan değişiklikler

Kanunun 24’üncü maddesi ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“2. Bankalar tarafından verilen süresiz ve şartsız teminat mektupları ile sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetleri,”

Bu değişiklik ile; Sigortacılık sektöründe uygulaması yaygınlaşan ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetlerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uygulamalarında teminat olarak kabul edilmiştir.

Kanunun 25’inci maddesi ile, 6183 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “teminat mektubu” ibaresi “10 uncu maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı teminatların” şeklinde değiştirilmiştir

Bu değişiklik ile, menkul mal satışlarına iştirak edeceklerin vermeleri gereken teminatın türlerine Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetlerinin de dahil edilmiştir.

VUK yapılan değişiklikler

Kanunun 26 ıncı maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257’nci maddesinin birinci fıkrasına (8) numaralı bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir.

 “9. Tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için gerçek faydalanıcının kapsamım belirlemeye, bu kapsama girenlerin bildirilmesi zorunluluğunu getirmeye, bildirimin içerik, format, standart, verilme süresi ve yöntemini belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya, bildirim verme yükümlülüğünü sektör, mükellef gruplan ve mükellefiyet durumları itibarıyla belirlemeye, bu bent kapsamındaki bilgi ve bildirimlerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesi yükümlülüğü getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye,”

Bu değişiklik ile Vergi Usul Kanununda yer alan mevcut genel yetkilere ilave olarak, gerçek faydalanıcı bilgisinin temin edilmesine yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığına özel bir yetki verilerek getirilen yükümlülüklere uymayanlara mevcut cezalardan farklı ceza uygulanabilmesine imkân sağlanmaktadır

Kanunun 27 inci maddesi ile 1 Ağustos 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere VUK nun 353’üncü maddesinin birinci fıkrasının; (1) ve (2) numaralı bentlerinde yer alan “240” ibareleri “1.000” şeklinde, “120.000” ibareleri “500.000” şeklinde, “12.000” ibaresi “50.000” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu değişiklik ile özel usulsüzlük cezalarının düzenlendiği 353’üncü maddesinde yer alan fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmamasına ilişkin cezaların caydırıcılığını artırmak amacıyla ceza miktarları artırılmıştır.

Kanunun 28 inci maddesi ile 1 Ağustos 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere VUK 355 inci maddesinin birinci fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Mükerrer 257’nci maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara, (1) ve (2) numaralı bentlerde yer alan özel usulsüzlük cezasının 5 katı, (3) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 2 katı uygulanır.” “Mükerrer 257’nci maddenin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara (1) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 3 katı uygulanır.”

Bu değişiklik ile, Yapılan değişiklik neticesinde, elektronik ticarette vergi güvenliğini sağlamak amacıyla bu bent kapsamındaki bilgi ve bildirimlerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesi yükümlülüğünü yerine getirmeyen/uygulamayan mükelleflerden mükerrer 355 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alanlara (1) numaralı bentte yer alan tutarın 5 katı, (2) numaralı bendinde yer alanlara (2) numaralı bentte yer alan tutarın 5 katı, (3) numaralı bendinde yer alanlara (3) numaralı bentte yer alan tutarın (2) katı özel usulsüzlük cezası kesilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, bu Kanunla mükerrer 257’nci maddeye (9) numaralı bent olarak getirilen gerçek faydalanıcı bildirim ve muhafaza zorunluluğunu yerine getirmeyenlere, mükerrer 355 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan cezanın 3 kat artırımlı uygulanması sağlanmaktadır

Kurumlar Vergisi Kanunda yapılan değişiklikler

Kanunun 49 uncu maddesi ile, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin üçüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi için ayrı ayrı yararlanılır. Bu dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutan indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.

Bu değişiklik ile, indirim düzenlemesindeki süresiz yararlanma hakkı, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi dikkate alınarak sınırlandırılmaktadır. Bu süre zarfında, kazanılan indirim tutarlarından, kazancın yetersizliği nedeniyle ilgili dönemlerde indirim konusu yapılamayan tutarlar, beş yıllık süre dolduktan sonra da indirime konu edilebilecek olup bu kapsamda bir sınırlamaya gidilmemektedir.”

Kanunun 50 inci maddesi ile, Kurumlar Vergisi Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 15-

(1) Gerçek veya tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları 31/3/2023 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilir.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/3/2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılır.

(3) Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların en geç 31/3/2023 tarihine kadar defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır.

(4) Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/3/2023 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir.

(5) Birinci ve dördüncü fıkra kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükellefler tarafından bildirim veya beyan tarihi itibarıyla kanuni defterlere kaydedilir. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açarlar. Bu fon hesabı bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilemez, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamaz, işletmenin tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmez. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterirler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaz ve bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmesi koşuluyla vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar, bu fıkrada yer alan beyan dışındaki diğer şartlar aranmaksızın madde hükümlerinden yararlanabilirler, bunlar tarafından taşınmaz dışındaki varlıkların en geç beyan tarihi itibarıyla banka veya aracı kurumlara yatırılmak suretiyle tevsik edilmesi zorunludur. Dördüncü fıkra kapsamında beyan edilerek işletme kayıtlarına alınacak taşınmazların işletmeye devrine ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harç alınmaz, bu taşınmazların işletmeye devri 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesi uygulamasında elden çıkarma sayılmaz.

( 6) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak bildirim sahibinden bildirilen varlıkların değeri üzerinden 30/9/2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %1, 1/10/2022 tarihi ila 31/12/2022 tarihi (bu tarih dahil) arasında yapılan bildirimler için %2, 31/3/2023 tarihine kadar yapılan bildirimler için %3 oranında peşin olarak tahsil ettikleri vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler. Şu kadar ki vergi oranı; bildirilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle tutulması halinde %0 olarak uygulanır. Bu takdirde, banka ve aracı kurumlar tarafından bildirim esnasında tahsil edilerek vergi dairesine ödenen vergi, bildirim sahibinin ilgili vergi dairesine başvurusu üzerine iade edilir.

(7) Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %3 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir. Bu fıkraya ve altıncı fıkraya göre ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez.

(8)  Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak 213 sayılı Kanunun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.

(9) Bildirilen veya beyan edilen varlıklara isabet eden tutarlara ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Diğer nedenlerle başlayan vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları sonucu bulunan matrah farkının madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti ve bildirilen veya beyan edilen varlık tutarının, bulunan matrah farkına eşit ya da fazla olması durumunda matrah farkına ilişkin tarhiyat yapılmaz. Bulunan matrah farkının, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespitine rağmen söz konusu varlık tutarlarından büyük olması durumunda sadece aradaki fark tutar üzerinden vergi tarhiyatı yapılır. Vergi incelemesi veya takdir komisyonu kararları sonucunda bildirim veya beyana konu edilen varlıklar dışındaki nedenlerle matrah farkı tespit edilmesi durumunda, bu madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar, bulunan matrah farkından mahsup edilmeksizin tarhiyat yapılır.

(10) Birinci fıkra uyarınca bildirildiği halde, bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmemesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmemesi ile bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen vergilerin süresinde ödenmemesi ve bu maddede yer alan diğer şartların yerine getirilmemesi hallerinde dokuzuncu fıkra hükmünden yararlanılamaz. Vergi incelemesine başlanılan veya takdir komisyonuna sevk edilen tarihten sonra bu madde kapsamında yapılan bildirim ve beyanlar dolayısıyla söz konusu inceleme veya takdir komisyonu kararları sonucunda yapılacak tarhiyatlar için de dokuzuncu fıkra hükmü uygulanmaz. Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi vergi aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel teşkil etmez. Tahsil edilmiş olan vergiler red ve iade edilmez.

(11) Bildirim ve beyan süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapılamaz.

(12) Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi ve bildirimi ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim ve beyana esas şekli ile maddenin uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile iade işlemlerine ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

(13) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yapılan değişiklik hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce sermaye artırımı yapan veya ilk defa kurulan şirketler için 2022 yılı hesap dönemi dahil olmak üzere 5 hesap dönemi için uygulanır.”

Varlık Barışı, daha önce Gelir Vergisi kanuna eklenen geçici maddelerle ihdas edilmekte iken bu kez ilk defa Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen bir madde ile düzenlenmiş oldu.

Bu düzenleme ile GVK nun geçici 93’üncü maddesindeki eski varlık barışında bir uzatma söz konusu değil bu tamamen yeni bir Varlık Barışı maddesi.

Bu maddenin uygulaması Bildirim veya Beyan şeklinde olacak.

Yurtdışında bulunan varlıklar için Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildirim, Yurtiçinde bulunan varlıklar içinse vergi dairesine Beyanyapılması gerekir.

Bildirim ve beyan için son süre 31 MART 2023 dür. Kanun maddesinde bu sürenin uzatılabileceğine dair herhangi bir yetki hükmü yok. Bu nedenle bu yasada uzatma söz konusu değil.

Bu maddenin uygulamasında yurtiçi varlık barışında da gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti şartı yok.

Yurtdışında bulunan ve varlık barışı bildirimine konu edilen varlıkların, banka veya aracı kurumlara bildirim yapılmasından itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi zorunlu.

Bu şartın iki istisnası var

Birincisi, yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve yeni kanunun yürürlük tarihi itibariyle kanuni defterde kayıtlı olan Kredilerin 31/3/2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılması,

İkincisi ise, kanunun yürürlük tarihi itibariyle kanuni defterde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yeni kanunun yürürlük tarihinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış ve söz konusu avans hesabının en geç 31/3/2023 tarihine kadar kanuni defter kayıtlarından düşülmüş olması halidir.

Bu iki durumdan herhangi bir olduğunda, yurtdışı varlık bildirimine konu edilen varlıkların Türkiye’ye getirilme veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlardaki hesaba transfer edilmesine gerek kalmayacak. 

Ayrıca Bildirilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az 1 (bir) yıl süreyle tutulması halinde vergi %0 olarak uygulanacaktır. Bu takdirde, banka ve aracı kurumlar tarafından bildirim esnasında tahsil edilerek vergi dairesine ödenen vergi, bildirim sahibinin ilgili vergi dairesine başvurusu üzerine iade edilecektir.

Yurtdışında bulunan varlıklardan; Para, altın, döviz, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları varlık barışı bildirimine konu edilebilecek.

Yurtiçinde bulunan varlıklardan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ve taşınmazlar varlık barışı beyanına konu edilebilmektedir.

Gerek yurtdışı varlık bildirimine gerekse yurtiçi varlık beyanına konu edilen varlıklar, bildirimi yapanın kanuni defterlerine (yurtdışı varlık bildirimini yapanın defter tutan vergi mükellefi olması halinde) kaydedilmesi gerekir. Bilanço usulüne göre defter tutan mükellefler, kanuni defterine kaydettikleri kıymet için karşı hesap olarak pasifte özel bir fon hesabını kullanacaklardır. Bu özel fon hesabı 2 yıl geçmedikçe işletmeden çekilemeyecek ve sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacaktır.

Bu varlık barışı uygulamasında vergi dairesine yapılan Beyanlar üzerine ise bildirilen varlıkların değerleri üzerinden bildirim zamanının bir önemi olmaksızın %3 oranında vergi tarh edilecek ve söz konusu vergi tutarı bildirim tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi gerekecektir

Yurtdışı varlıkların ise banka veya aracı kurumlara bildirimin yapılma zamanına göre değişen oranlarda,

– 30.09.2022 ye kadar bildirim yapılırsa % 1,

– 01.10.2022 ila 31.12.2021 tarihleri (31.12.2021 dahil) arasında yapılırsa % 2,

– 1.1.2023 ila 31.3.2023 tarihleri arasında yapılırsa %3 oranında.

 Vergi tahsil edilecek

Maddenin ilk 12 fıkrası yeni varlık barışı hükümlerine ait olup son fıkrası 13 fıkrası hükmü ise, nakdi sermaye artırımına ilişkin indirim uygulamasının artırım yapılan dönem ve izleyen dört hesap dönemiyle sınırlandırılması nedeniyle, madde ile, önceki dönemlerde artırım yapmış ve indirimden faydalanmış olan mükelleflerin, geçmiş dönemlerde indirimden faydalandıkları dönem sayısına bakılmaksızın 2022 dönemi dahil beş hesap dönemi daha indirimden faydalanmaya devam etmelerine imkan tanınmaktadır.

Kanunun 57 inci maddesi ile 7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “2023 yılı vergilendirme dönemi kurum kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde,” ibaresi “2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerine ait kurum kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde,” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu değişiklik ile 7394 sayılı Kanun’la Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan istisna düzenlemesi ile 32. maddesinde yer alan kurumlar vergisi oranına ilişkin düzenlemede yapılan değişikliklerin 2023 yılıyla sınırlı olmadığı kesinleşmiştir.

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.