Kefalet senedi KDV iadesinde teminat hükmünde
5 Kasım 2022 Sirkü 1694
Bilindiği üzere KDV iadesinde Maliye İdaresince belirlenen limitleri aşan ve işlem türü itibarıyla YMM raporu veya vergi inceleme raporuna bağlanan iadelerde, henüz YMM raporu ibraz edilmeden veya inceleme sonucu iade öngörülmüşse, inceleme yapılmadan mükelleflerce teminat gösterilmesi halinde iade yapılmaktadır. Daha sonra bu teminat, iadeye konu işlem türüne göre vergi inceleme raporu veya YMM raporuna dayanılarak çözülmektedir.
Teminat olarak da 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan
– Para,
– Bankalar tarafından verilen süresiz ve şartsız teminat mektupları
– Sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetleri, (7417 Sayılı Kanun’un 24’üncü maddesiyle eklenen hüküm)
– Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler,
– Hükümetçe belli edilecek Milli esham ve tahvilat)
Gibi, iktisadi kıymetlerden bir veya birkaçı gösterilebilmektedir.
6183 sayılı kanunun 10 uncu maddesinin 7417 Sayılı Kanun’un 24’üncü maddesiyle değiştirilen bendi ile eklenen sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetleri, KDV uygulamalarında 43 sıra nolu KDVGUT değişiklik yapan tebliği ile yerini aldı.
KDVGUT nin IV/A-5 Teminat karşılığı iade bölümünde 43 sıra nolu KDVGUT Değişiklik yapan tebliğ ile 1 Kasım 2022 tarihinden itibaren sigorta şirketi kefalet senedinin de teminat hükmünde olduğu ilave edildi.
Aynı tebliğ ile Sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetlerinin paraya çevrilmeleri konusunda hiçbir sınırlayıcı şart taşımayacak biçimde süresiz ve şartsız, Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No:1) ekindeki örneğe (EK-13) uygun olarak ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenmiş olması gerektiği belirlendi.
Bu belirlemeler ışığından 1 Kasım 2022 döneminden itibaren mükellefler belirlenen limitleri aşan KDV iadelerinde, teminat olarak sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetlerini de kullanabilecekler,
Bu durum Teminat mektubu konusunda sorun yaşayan firmalar için yeni bir ışık oldu.
Diğer teminat türleri önceden kullanıldığı için mükellefler tarafından bilinmektedir. Kefalet Sigortası ve Kefalet Senedini biraz açıklayacak olursak;
Kefalet sigortası, sigorta şirketinin sigortalının kefilliğini üstlendiği ve sigortalının kefalet edilen taahhüdünü yerine getirmediğinde, lehtarın maruz kaldığı zararları karşılayan sigorta türüdür.
Kefalet senedi ise, Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenen, geçici ve kesin teminat olarak sunulabilen belgelerdir.
Kefalet sigortasının sunduğu en büyük avantaj, sigortalının bankalarda bulunan kredi limitlerini etkilememesidir. Yani kefalet sigortası, bankalardan kullanılan teminat mektubu ile aynı özellikleri taşıyor olsa da bankalar üzerinden kullanılan teminat mektubu, kişinin kredi notlarında gayri nakdi kredi olarak gözükmektedir. Bu durum kişinin kredi limitlerinin azalmasına neden olmaktadır. Sonuç olarak teminat mektubu yerine, kefalet sigortası tercih edildiğinde ise kişinin veya firmanın kredi limitlerinde, nakdi ve/veya gayri nakdi kredi olarak gözükmeyeceğinden dolayı, kredi kullanımında limitler konusunda herhangi bir azalma söz konusu olmayacaktır.
Kefalet senedi almak isteyen firma sigorta şirketine başvurarak Kefalet Sigortası yaptırmak zorundadır.
Kefalet sigortası için sigorta şirketleri firmalardan başta, hesap özetleri, bilanço olmak üzere bazı belge ve bilgiler ister. Firmalar bu evrakları hazırlayarak sigorta şirketine verir. Sigorta şirketi, firma ile ilgili gerekli incelemeleri yaptıktan sonra şirketin mali durumunu yeterli düzeyde görmezse kefil olma işlemini gerçekleştirmez. Yeterli görür ve kefil olmayı kabul ederse, üçüncü kişilere verilmek üzere bir kefalet senedi düzenler.
Kefalet sigortası yaptıran firma kefaletten doğan sorumluluklarını yerine getirmediği durumda Sigorta Şirketi lehdarın talebi üzerine gereklilikleri yerine getirerek, kefil olunan meblağı Lehdara öder.
Kefalet senedi KDV iadesi için düzenleniyorsa hiçbir sınırlayıcı şart taşımayacak biçimde süresiz ve şartsız olarak düzenlenmelidir.
————————–
Hatırlatma:
Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.
Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.