Sirkü 1807 – Dava konusu olup mahkeme kararıyla ödenen kiralar
Ticari hayatta işyerleri için kiracı ile kiralayan arasında zaman zaman ihtilaflar çıkmakta ve konu yargıya intikal etmektedir.
Böyle durumlarda, geçmiş vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak, mahkeme kararıyla ödenen/tahsil edilen kira farklarının gider ve gelir olarak hangi dönemde değerlendirileceği ve KDV’nin indirim konusu hakkında tereddütler olabilmektedir.
Oluşan bu tereddütler Gelir idaresince tebliğ ve özelgeler bazında açıklanmıştır.
Gider kaydetme zamanı
Ticari kazancın tespitinde tahakkuk ve dönemsellik ilkeleri önemlidir. Bu nedenle mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşen borç gider olarak kabul edilir. Ödeme şartı aranmaz.
Bu görüşten hareketle dava açılmış olmakla beraber dava sonuçlanmadan tarafların sulh olmaları halinde de sulh tarihi borcun kesinleşme tarihi olarak kabul edilecektir.
Konuyla ilgili olarak GİB İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen 04.08.2020 tarih ve 567807 sayılı özelgede.
“Mahkeme süreci devam ederken 2015-2016-2017 yıllarına ait kira ödemelerinin mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem olarak şirketiniz ile … A.Ş.’nin uzlaşması sonucu yapılan Sulh Protokolünün imzalandığı 11/07/2017 tarihinin dikkate alınması ve kira ödemelerinin de 2017 hesap dönemine ilişkin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.”
Şeklindedir.
Gelir kaydetme zamanı
Yukarıda açıklandığı üzere, ticari kazancın tespitinde tahakkuk ve dönemsellik esasları geçerli olduğu için, giderlerde olduğu gibi gelirler de tahakkuk ve dönemsellik ilkeleri gereği belirleme yapılması gerekmektedir.
Bu nedenle Geçmiş dönemlere ilişkin olarak mahkeme kararı gereği tahsil edilen veya edilmesi gereken kira farkları, mahkeme kararı tarihi itibariyle kesinleşmiş sayılacağından karar tarihini kapsayan dönem için gelir olarak dikkate alınması gerekir. Böyle durumlarda kira farkının hangi döneme ait olduğu önemli değildir.
Bu görüşten hareketle dava açılmış olmakla beraber dava sonuçlanmadan tarafların sulh olmaları halinde de sulh tarihi alacağın kesinleşme tarihi olarak kabul edilecektir.
KDV nin indirimi
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre, indirim hakkı, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.
Konuyla ilgili olarak KDVGUT III/C-5.6 bölümünde “düzenlenen faturanın alıcı tarafından dava konusu yapılması nedeniyle ilgili takvim yılında indirim konusu yapılamayan KDV, davanın sonuçlandığı yıl içinde alıcı tarafından kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.
—————————-
Hatırlatma:
Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.
Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.