Sirkü 1876 – KDV oranı açısından taşınmaz satışında ruhsat veya tapu kaydı esas

2015 yılına kadar Taşınmazlarda KDV oranı Maliye idaresince yayınlanan 58-60 Sıra Nolu KDV Sirküleri ve bu sirküler esas alınarak verilen özelgeler gereği, gayrimenkulün fiilen ne amaçla kullanıldığına bakılarak tespit ediliyordu.

Yani taşınmazın ruhsatında veya tapuda işyeri – ofis – dükkan vs. olarak kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın taşınmazların konut olarak kullanılacağının beyanı veya fiilen konut olarak kullanılması halinde konutlara ait KDV oranları uygulanıyordu.  Bu nedenle 150 m2 nin altında olan ve fiilen konut olarak kullanılan taşınmazlarda indirimli oranlı %1 KDV uygulanıyordu.

2015 yılına kadar bu konuyu istismar eden mükellefler işyerlerini, ofis ve dükkânları fiilen konut olarak kullanılacak diye indirimli oranlı KDV hesaplıyor. Teslimden bir süre sonra tekrar bu taşınmazlar ofis veya işyerine dönüştürüyorlardı. Fiilen konut olarak kullanılmaya devam edilenleri ise birde üstüne üslük KDV Kanunun 29 uncu maddesi gereği KDV iadesine konu ediyorlardı.

Her ne kadar bu konuyu istismar ettikleri tespit edilen mükellefler hakkında vergi idaresince cezalı tarhiyatlar yapılsa da bu tarhiyatların çoğunluğu da mükelleflerce dava konusu edildi.

İhtilaf ve istismarlar çoğalınca Maliye idaresi bu uygulamasına 2015 yılında son vererek Sivas Defterdarlığı Gelir Müdürlüğünün 16.3.2015 tarih ve 67630374-130 [2014-41] -1sayılı özelgesinde olduğu gibi Taşınmazlarda KDV oranının ruhsat ve tapu kayıtları esas alınarak belirlenmesi gerekir diye görüş değişikliği yaptı.

Bu değişiklik sonrası Taşınmaz satışlarında ruhsat ve tapu kayıtları esas alınarak KDV oranı belirlenmeye başlandı. İşin doğrusu ve olması gereken de bu idi. Zira önceki uygulama kanunilikten uzak niyete dayalı bir vergilemeydi.

Öte yandan değişiklik tarihine kadar olan dönemlerde yapılan tarhiyatlara ilişkin davalar da bir yandan devam etmekteydi.

İlk derece yargı kararları özetle; 

“Taşınmaz teslimlerinde, inşaat ruhsatı ve tapu kayıtlarının esas alınması gerektiği, kişilerin hangi amaçla sattıkları veya alanların hangi amaçla kullandıklarının uygulanacak KDV oranı açısından bir önem taşımadığı, alıcıların kullanım tercihlerinin önemli olmadığı, aksi halde, bağımsız bölümlerin hukuki nitelendirilmesinin kullanıcıların tercihine bırakılmış olacağı, bunun da vergilendirme tekniğine aykırı bir durum oluşturacağı”

yönündeydi.

Nitekim Danıştayın,

“Satışı yapılan taşınmazın iş yeri mi yoksa konut mu olduğuna tapu kayıtları esas alınarak karar verilmesi ve KDV oranının da buna göre belirlenmesi gerektiği,

Satın alan kişilerin kullanım durumları ve taahhütleri bağımsız bölümlerin niteliğini ve mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini etkilemeyeceği” 

Yününde devamlılık arzeden

(Danıştay 4. Dairesi’nin 08.06.2021 tarihli ve E.2021/2180, K.2021/3054 sayılı, Danıştay 9. Dairesi’nin 07.10.2021 tarihli ve E.2018/2060, K.2021/4580 sayılı Danıştay 4. D.’nin 18.04.2022 tarihli ve E.2018/6540, K.2022/2618 sayılı, Danıştay 3. Dairesi’nin 15.02.2024 tarihli ve E.2020/4155, K.2024/539, Danıştay 9. Dairesi’nin 05.03.2024 tarihli ve E.2023/3123, K.2024/1098 sayılı)

kararları ile son 10 yılda ihtilafları devam eden davaların seyri ve neticesi Maliye idaresinin yeni görüşü doğrultusunda, Taşınmaz teslimlerinde KDV oranının tespitinde esas alınması gereken kıstasın, fiilen kullanım şekli ve beyanı değil, inşaat ruhsatı ve tapu kayıtlarının olduğu şeklinde netlik kazandı.

—————————

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.